Manevi duyguların zirveye ulaştığı rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan Ramazan, insanların hem ibadetlerini daha yoğun olarak yerine getirdikleri, hem de yoksulların halini daha iyi anlayarak daha çok yardım eli uzattıkları, paylaşma ve dayanışma ayıdır. Bu ayda kalpler yumuşar, gönüller genişler ve cömertlik hisleri canlanır..
Bu açıdan Ramazan, fakir fukaranın gözetildiği, yoksulların yardımına koşulduğu, yalnız ve kimsesiz insanların elinden tutulduğu bir mevsimdir. Oruçlu mü’minler bu ayda yardım etme, infakta bulunma, hayır hasenat yapma, insanlar hangi şeye ve neye ihtiyaç duyuyorlarsa o konuda destekte bulunmada bir yarış içine girerler.
Ramazan ayı, durumu iyi olan Müslümanların Fitre, zekât ve tebberularıyla, fakirler ve ihtiyaç sahibi kardeşlerine yardımda bulunarak, onları sevindirdikleri yardımlaşmanın gözle görülür biçimde arttığı bereketli bir ayıdır.Bu mübarek ayda bizlere düşen görev, yardımlaşmanın ve dayanışmanın güzelliğini en güzel şekilde yaşayıp yaşatmaktır.
Ramazan ayı; gönül dünyamızda kendimizi muhakemeye çekmek için bir vesile olduğu gibi, etrafımızda yaşanan sıkıntıların, dostluk ve kardeşlik duygusu ile ortadan kaldırılabilmesi için de bir fırsattır.
İnsanlar arası yardımlaşma ve dayanışmayı en güzel ifade eden Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle buyurmaktadır: ”Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.”
Avusturya IHH olarak, bu şuurla her yıl bir çok ülkede Ramazan yardımları kapsamında gıda paketleri dağıtıyor, yetimlere elbise giydiriyor ve yoksullar ile iftar ediyoruz.